Osmosis DEX Açıklaması
Özetle |
– DEX’ler, DeFi’ın en temel özelliklerinden biridir ve kullanıcıların, merkeziyetsiz bir protokol üzerinden farklı kriptolarını takas edebilmelerini sağlar. – Ancak şimdiye kadar DEX’ler kendi dayanak blok zincirleriyle sınırlıydı ve protokol üzerinden sadece ağın yerel token’ları takas edilebiliyordu. – Osmosis DEX: Cosmos’un çok zincirli altyapısı üzerine kurulan bu sistem, gelişmiş bir teknolojiden yararlanarak blok zincirleri için tek bir borsa protokolünde birlikte çalışabilirlik sunuyor. – Çok zincirli DEX Osmosis, diğer DEX’lerden farklı olmasını sağlayan yeni özellikler getiriyor ve bu makalede bunları anlatıyoruz. |
“Yield farming” (getiri çiftçiliği), merkeziyetsiz borç verme ve borç alma, stabil coin’ler ve sentetik varlıklar gibi kripto dünyasındaki pek çok yeniliğin getirdiği fırsatlar sayesinde 2020 yılından beri DeFi dünyası inanılmaz bir hızla büyüyor.
Merkeziyetsiz borsalar (DEX’ler), DeFi dünyasının en çok gelecek vaat eden yeniliklerinden biri konumunda. Ancak şimdiye kadarki kullanımları, borsaların dayanak blok zincirleriyle sınırlıydı.
Osmosis işte tam bu noktada devreye giriyor. Yeni nesil bir DEX sayesinde, tek blok zincirli DEX’lerin karşısındaki en büyük sorunlardan birini çözmeye çalışıyor.
Bu makalede, Osmosis’in DeFi dünyasına yaptığı eşsiz katkıyı keşfedeceğiz. Ama devam etmeden önce, DEX’lerin temel bileşeni olan otomatik piyasa yapıcı özelliğini hatırlamamız gerekir.
Otomatik Piyasa Yapıcı: Her DEX’in motoru
Borsalar, ambalajlarında ne yazıyorsa onu veriyor: Kullanıcıların bir varlığı başka bir varlıkla takas edebilmesini mümkün kılıyor.
Geleneksel borsalar ve hatta merkezî kripto borsaları, bu işlemi sunmak için emir defteri sistemi adı verilen bir sistem kullanıyor. Bu sistemde, kullanıcıların tekil “alış” ve “satış” emirleri (toplam borsa likiditesi), borsanın merkezî mekanizması üzerinden organize ediliyor ve size gösteriliyor.
Öte yandan, merkeziyetsiz borsalarda emir defterleri kullanılmıyor. Bunun yerine, farklı token’lar için likidite havuzları yaratmak adına akıllı sözleşmeler kullanılıyor. Bu sistem, Otomatik Piyasa Yapıcı (AMM; Automated Market Maker) olarak biliniyor.
Otomatik Piyasa Yapıcılar, kendi havuzlarına likidite sağlayan kullanıcıları (Likidite Sağlayıcılar) ödüllendirmek adına, protokolde gerçekleştirilen işlemler için ödenen ücretlerden küçük bir pay veriyor. Bu ödül ilişkisi, kullanıcıları likidite sağlamaya teşvik ediyor ve çarkın dönmesini sağlıyor.
AMM’lerin Sınırlamaları
Mevcut AMM’lerin önündeki en büyük sınırlamalardan biri zincirler arası birlikte çalışabilirlik özelliğine sahip olmamaları.
Birlikte çalışabilirlik, blok zinciri dünyasında iki veya daha fazla blok zinciri sisteminin birbirleriyle etkileşime girip verileri ve dijital varlıkları paylaşabilmesi anlamına geliyor.
Gelgelelim, her blok zinciri farklı standartlar ve kod tabanlarıyla inşa edildiği için mevcut DEX’lerin böyle bir becerisi bulunmuyor. Yani kullanıcılar, sadece dayanak AMM ağının yerel token’larıyla işlem yapabiliyor. Örneğin Uniswap sadece Ethereum token’larını, Timechain sadece Fantom token’larını, Pancakeswap sadece BSC token’larını ve Dexalot sadece Avalanche token’larını destekliyor.
DEX’lerde birlikte çalışabilirlik özelliğinin bulunmaması sebebiyle kullanıcılar, sadece ilgili blok zincirinde sunulan token’larla takas yapma/likidite kazanma imkânıyla sınırlı kalıyor ve bu da birleştirilebilme olanağını azaltıyor. Dahası kullanıcılar, farklı ağların sunduğu avantajlardan yararlanamıyor.
Kullanıcıların sınırlanmasının da ötesinde bu durum, ekosistemlerin merkezî bir hâl alması sebebiyle genel olarak blok zinciri dünyası için sorun yaratıyor. Çünkü sistem çok zincirli olmak yerine tek bir ağdan ibaret kalıyor.
Osmosis DEX: Cosmos altyapısına sahip birlikte çalışabilir bir DEX
“En büyük zincirlerarası DEX” olan Osmosis, Coinbase ve Binance gibi merkezî borsaların kullanıcı deneyimiyle doğrudan rekabet etmeyi amaçlıyor.
2021 yılında kurulan Osmosis, Cosmos ekosistemi için inşa edilen, çok zincirli bir AMM’dir. Blok zincirleri arasında birlikte çalışabilirlik sunan DEX, “Inter-blockchain Communication Protocol” (IBC; Blok Zincirleri Arası İletişim Protokolü) ve merkeziyetsiz bir altyapı içinde blok zincirleri arasındaki iletişimi sağlayan Axelar’ı kullanıyor.
Cosmos nedir ve Osmosis ile alakası nedir?
Cosmos Network, bağlı tüm blok zincirlerinin birbirleriyle iletişim kurmasını sağlayan ve “Hub” (Merkez) adı verilen merkezî Cosmos blok zinciri ile Hub’a bağlı olup “Zone” (Bölge) adı verilen otonom ve bağımsız blok zincirlerinden oluşur.
Ana hub sayesinde tüm bu farklı Zone’lar (örneğin blok zincirleri) birbirleriyle iletişim kurabilir, varlıkları takas edebilir ve veri gönderip alabilirler.
Cosmos’u ve onun zincirler arası iletişim becerisini bir temel olarak kullanan Osmosis, platformu yönetecek merkezî bir yapı olmamasına rağmen kullanıcılarına çok daha geniş kapsamlı takas olanakları sunabiliyor.
Osmosis’i diğer DEX’lerden ayıran eşsiz özelliklerine bir göz atalım.
Büyük Bir Birleştirilebilme ve Birlikte Çalışabilirlik
Cosmos blok zincirinden faydalanan Osmosis, farklı blok zincirlerinden token’ların iletişim kurabilmesini ve birleştirilebilmesini mümkün kılıyor.
Cosmos içinde bulunan 47 ayrı blok zincirinin arasında yapılan tüm işlemleri, aynı DEX protokolüyle gerçekleştirebiliyor. Bu durum, kullanıcılar için işlem yapabilecekleri çok daha büyük bir piyasayı temsil ediyor. Cosmos ekosistemindeki tüm projelerin toplam piyasa değeri, yaklaşık 58,7 milyar USD değerinde bir piyasa potansiyeli sunuyor.
Bu sistem sayesinde farklı blok zincirlerindeki token’ları aynı anda kullanabiliyorsunuz. Ethereum tabanlı USDC, MKR ve LINK token’larından Secret Network’ün SCRT token’larına, BandChain’in BAND token’larından Moonbeam tabanlı DOT token’larına kadar hepsi Osmosis DEX tarafından destekleniyor.
Stabil Likidite için Özelleştirilebilir Likidite Havuzları
Osmosis DEX’in en heyecan verici özelliklerinden biri de likidite havuzlarının yönetişiminin nasıl yapıldığı.
Likidite volatilitesi, her DEX’in karşılaştığı en temel sorunlardan biri. Likidite genellikle çıkara yönelik bir yapı olarak nitelendiriliyor. Kullanıcılar doğal olarak token’larını en yüksek ödülleri veren havuza stake etmek istiyor. Bu da her havuzun kendi likidite arzını koruma arzusuyla rekabet etmesine ve AMM dünyasında aşırı bir volatilite yaşanmasına yol açıyor. Osmosis’in farklı olduğu konulardan biri de bu.
Kullanıcılar, kendi likidite havuzlarını oluşturup kişisel parametrelerini belirleyebiliyor. Likidite sağlayıcılar, herhangi bir havuzun kompozisyonunda yapılacak bir değişikliği oylamak için Osmosis (OSMO) native token’ını kullanıyor.
- Rekabetçi Havuzlar için Esnek Kurallar
Takas ücretlerine, token fiyatlarına ve teşvik ödüllerine karar verirken esnek davranabilen likidite havuzları, başarılı olmak için piyasadaki değişimlere ayak uydurabiliyor. Bu da şimdiye kadar likidite havuzlarının başına bela olmuş olan istikrarsızlıkla savaşılabilmesini sağlıyor.
Osmosis, bu özelleştirme olanağını ilave ederek geliştiricilerin stratejilerini adapte edebilmelerine ve değişen piyasa koşullarına ayak uydurarak likidite havuzlarında başarılı olabilmelerine yardımcı oluyor.
Herkese uyacak bir çözüm üretmek mümkün değil. Osmosis, problemlere çözüm üretirken piyasa katılımcılarının fırsatları tespit edebilecekleri ve çeşitli parametreleri değiştirerek harekete geçebilecekleri araçlar sunuyor.
OSMO Token ile Tam Akışkan Staking
Söz konusu staking işlemleri olduğunda Osmosis, özgün bir tam akışkan staking süreci kullanıyor. Bu yeni süreç sayesinde kullanıcılar, aynı anda hem likidite havuzuna varlık verebiliyor hem de ağı güvenceye almak için varlıklarını stake edebiliyor.
Yani kullanıcılar, Osmosis tarafından desteklenen iki farklı token’larını bir likidite havuzuna kattıklarında aynı anda her iki token’ın zincirindeki likidite paylarını da stake etmiş oluyorlar. Bu sayede hem Osmosis Otomatik Piyasa Yapıcısına likidite sağlayarak işlem ücretlerinden pay alıyor hem de stake ettikleri token’ın zincirini güvenceye aldıkları için ödüller kazanıyorlar. Başka bir deyişle, tam akışkan staking işlemlerinde, likidite havuzu token’ları aynı anda hem ağı güvenceye alıyor hem de likidite protokolünün bir parçası oluyor.
OSMO token’larının dağıtımı, çoğunlukla staking ödüllerine ve likidite madenciliğine ayrılmış durumda. 9 yıllık dağıtım programına ve toplam 1 milyar arz sınırına sahip olan OSMO arzının %70’lik kısmı, ağın kendi çabasıyla gelişmesini ve kök salmasını sağlamak adına bu iki faaliyetteki ödüllere tahsis edildi.
Üçüncü Nesil Blok Zinciri, Yeni Nesil DeFi
DeFi, olağanüstü bir benimsenme süreci geçirdi. Bununla birlikte, sisteme olan ilgi arttıkça sistemin sınırlamaları da ortaya çıktı ve beklendiği üzere en önemli sorunlardan biri birlikte çalışabilirlikti.
Osmosis DEX gibi çözümler bu sorunları aşmak, kullanıcılara daha iyi seçenekler sunmak ve DeFi dünyasının daha merkeziyetsiz bir yapıya kavuşmasını sağlamak adına gelişmiş blok zinciri teknolojilerinden yararlanıyorlar. Bunu başarmak için de üçüncü nesil blok zinciri teknolojisini kullanıyorlar.
Osmosis’in, DeFi dünyasının yeni çağının sadece başlangıcı olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla son derece ilginç olan bu yeni teknolojiyi tamamen anladığımızdan emin olmalıyız. Bu sayede sizin ve bizim gibi kullanıcılara sunduğu yepyeni avantajlardan faydalanabiliriz.