Parçalama Nedir?
Özetle: |
— Parçalama, blok zincirleri için bir ölçeklendirme çözümüdür: Ağların daha hızlı işlemler ile daha fazla kullanıcıya ev sahipliği yapabilmelerini sağlayan bir yöntemdir. — Ağ, parça zincir adlı daha küçük blok zincirlerine bölünür ve her bir parça zincir kendi işlemlerini doğrular. — Parçalama, işlem hızını ve işlem hacmini artırmak için Ethereum ağına getirilmesi planlanan ölçeklendirme çözümlerinden biridir. Ancak Cardano, NEAR, Polkadot gibi birçok ağda başarıyla çoktan uygulanmıştır. |
Blok zinciri ağları, hem veri geçmişlerinin hem de işlemlerinin node’lar tarafından sürdürülmesi nedeniyle güvende kalmaya devam etmektedir. Sistemde ne kadar fazla node olursa, sistem o kadar fazla merkeziyetsiz ve güven gerektirmeyen bir hâle gelir. Ancak ağdaki kullanıcı sayısının artması ve blok zincirinin geçmişinin sürekli büyümesiyle birlikte node’lar üzerindeki yük de sürekli artmaktadır. Her node blok zincirinin tüm kopyasını sakladığından, zincirde gerçekleştirilen her işlemle birlikte her bir node üzerindeki yük de artar.
Tüm node’lar bu düzeyde bir işlem ve finans yükünü kaldırma imkânına sahip değildir ve bunun sonucunda da daha az sayıda kullanıcı bir doğrulayıcı node’unu çalıştırmaya istek duyar.
Sonuç olarak, blok zincirlerinin etkili bir performans sergilemeye devam ederken büyümelerini sağlayabilen birkaç yöntem vardır. Bunlar, ölçeklendirme çözümleri olarak anılır. Günümüzde birçok ölçeklendirme çözümü vardır ve büyük zincirler için en çok gelecek vadeden çözümlerden biri de parçalamadır. Parçalama, hisse ispatı ağlarının çok daha fazla işlemi şimdiye dek hiç olmadığı kadar hızlı bir şekilde gerçekleştirmesine olanak tanır. Bu, ayrıca en popüler ikinci ağ olan Ethereum’a getirilmesi planlanan ölçeklendirme çözümlerinden de biridir.
Ancak detaylara inmeden önce parçalamanın ne olduğunu açıklayalım.
Parçalama Nedir?
Kısacası parçalama, tek bir blok zincirinin kendini parça zincirler (veri katmanları olarak da geçer) olarak adlandırılan daha küçük ve daha yönetilebilir birçok blok zincirine bölmesine olanak tanır. Parçayı orijinal ağdaki verilerin ve işlemlerin bir alt kümesi olarak düşünebilirsiniz. Tüm parçalar bir araya getirildiğinde bunlar veri tabanının tamamını oluşturur. Ancak ağdaki her node’un blok zincirinin tüm işlem geçmişini saklaması yerine her bir node’a bu küçük parçaların sadece birkaç tanesi atanır.
Bu da her bir node’daki veri yükünü azaltarak işlem hızını artırır. Ayrıca ağın birden çok işlem akışını paralel bir şekilde işlemesine olanak tanıyarak ölçeklenebilirliğini de büyük ölçüde artırır.
Peki ama NASIL?
Parçalamada Süreç Nasıl İşler?
Devasa ve merkeziyetsiz bir blok zinciri ağını parçalara ayırma süreci aslında oldukça karmaşıktır. Elbette iş zincirleri parçalara bölmekle bitmez; ağın tek bir parça hâlinde çalışmaya devam etmesini sağlamak için bu parça zincirlerin birbirleriyle iletişim kurabilmeleri gerekir.
İlk olarak, ağın veri katmanı olarak da bilinen birkaç parça zincire bölündüğünü belirtmiştik. Bu katmanlar bağımsız bir şekilde çalışır ve her birinin kendi node grupları vardır. Genellikle komite olarak adlandırılan bu katılımcılar kendilerine atanan belirli bir parçadaki işlemleri doğrular ve gerçekleştirir. Esas itibarıyla bir parça zincirini kullanarak bir işlem başlattığınızda, o işlem ilk önce o parçanın atanan doğrulayıcılarına gider.
Ancak dahası da var. Bu ayrı parçalar bağımsız bir şekilde çalışsa da birbirleriyle iletişim kurabilirler. Bu da parça zincirinin her bir çalışmasını doğrulayabilen ve birbirleriyle iletişim kurmalarına olanak tanıyan belirli bir katman gerektirir. Bu, koordinasyon katmanı olarak bilinir.
Bir blok, parça zincirinin node’ları tarafından doğrulandıktan sonra sadece koordinasyon katmanında yayımlanır. Bu noktada koordinasyon katmanı, her bir blokun geçerli olup olmadığını kontrol eder. Blok geçerliyse kayıtlara ekler, değilse de reddeder. Bu da parça zincirlerinin birbirleriyle tutarlı olmasını ve esas itibarıyla sistemin güvenliğini sağlar. Ayrıca parçalar arası iletişime de imkân tanır, çünkü bu katman her bir parçanın diğerlerinin verilerini okuyabilmesini sağlar.
Parçalamanın Avantajları
Parçalamanın sunduğu birçok avantaj vardır, ancak başlıca iki avantajı artırılmış TPS ve işlem hızıdır.
İşlem Hacminde Artış
Ağ birçok parça zincirine bölündüğünden ve her bir parça zincirinin kendi doğrulayıcıları olduğundan, ağ genel anlamda aynı anda çok daha fazla işlem gerçekleştirebilir. Bu da aşırı büyük ve yoğun trafikli ağlara büyük bir avantaj sağlar.
Örneğin Ethereum saniyede sadece 15-30 İşlem (TPS) gerçekleştirebilir. Saniyede 100 işlem gerçekleştirebilse bunun ne kadar faydalı olabileceğini bir düşünün. Size bir fikir vermesi açısından belirtelim, Visa saniyede yaklaşık 1.000-4.000 işlem gerçekleştirmektedir. Dolayısıyla blok zincirlerinin hâlâ katetmesi gereken epey bir yol vardır.
İşlem Hızında Artış
Ağın parçalara bölünmesi ayrıca her bir parçada daha düşük bir işlem sırası yükü olacağı anlamına gelir. Her bir parça zinciri ağdaki blokların sadece bir kısmını aldığından, node’ların çok fazla veri saklaması gerekmez ve sırada bekleyen daha az işlem olur. Bu da doğrulayıcıların işlemlerinizi geleneksel zincirlerde olduğundan çok daha hızlı bir şekilde işleyebileceği anlamına gelir.
Parçalamanın Riskleri
Parçalamanın tüm büyük blok zincirleri için önemli olan ölçeklendirmeye olanak tanıdığını artık biliyorsunuz. Ancak her yeni teknolojide olduğu gibi parçalama da bazı zorlukları beraberinde getirir. Şimdi bir blok zinciri ağını parçalamanın dezavantajlarına bir bakalım:
Merkezîleşme Riskleri
Blok zinciri node’ları farklı zincirlere bölündüğünden, her bir parçayı daha az sayıda node güvence altına alır. Bu da ağı daha az merkeziyetsiz bir hâle getirir ve potansiyel olarak gizli anlaşma ve %51’i ele geçirme gibi doğrulayıcı merkezileşme sorunlarının önünü açar. Kısacası, parçalama yoluyla daha küçük ağların oluşturulması, bilgisayar korsanlarının doğrulayıcıları hedef almasına yol açabilir. Doğrulayıcı sayısı ne kadar az olursa kötü amaçlı kişilerin sisteme saldırması da o kadar kolay olur. Ancak tek bir parçada bile ağın merkeziyetsiz kalmasına yetecek kadar doğrulayıcı olacağından yoğun trafikli bir ağı parçalamak sorun olmaz.
Veri tutarsızlığı
Parçalamada ayrıca veri tutarsızlığı riski de vardır. Her bir parça zinciri bağımsız olduğundan, bir parçanın başka bir parçaya farklı veriler kaydetme olasılığı vardır. Böyle bir durumda parça zincirleri arasında uyuşmazlıklar varsa ağın durumu tutarsız bir hâle gelir. Merkeziyetsiz finans gibi kullanım alanlarında, kullanıcı fonlarının kaybedilmesine yol açabileceğinden veri tutarsızlığı çok büyük bir sorundur.
Dahası, farklı parça zincirleri ile koordinasyon katmanı arasında koordinasyon ve iletişim de ağın işleyişi için önemli bir unsurdur. Parçaların neden olduğu ek karmaşıklık nedeniyle tek bir bileşenin arızalanması durumunda sistemin çökme olasılığı daha yüksek olur.
Ethereum’da Parçalama
Artık parçalama ile ilgili her şeyi biliyorsunuz, ancak Ethereum’un bu ölçeklenebilirlik çözümünü uygulamayı planladığını biliyor muydunuz? Evet, Ethereum’un böyle bir planı var! Ağın aynı anda daha fazla işlemi daha hızlı bir şekilde gerçekleştirme imkânını artırmak hedefleniyor.
Ama parçalamaya neden ihtiyacı var ki?
Ethereum’un Ölçeklenebilirlik Sorunu
Tüm hisse ispatı ağlarında olduğu gibi Ethereum da blokları teklif etmek ve işlem sırasındaki blokları işlemek için doğrulayıcıları kullanır. Ancak ağda ne kadar fazla aktif kullanıcı olursa işlem sırası da o kadar uzun olur. Bu da işlemleri ciddi ölçüde yavaşlatır. Ne yazık ki bu da kriptonun kitlesel olarak benimsenmesi planını sekteye uğratır.
Kısaca ifade etmek gerekirse, Ethereum ağının mimarisi belirli bir işlem hacmi aşıldığında mevcut kullanıcı deneyimini sürdürürken ölçeklendirme yapamaz. Bu, bir süre önce Hisse İspatı mutabakatına geçmesinin ve şimdi de parçalama gibi ölçeklendirme çözümlerini uygulamayı düşünmesinin ana nedenlerinden biridir.
Ethereum’un Parçalama Planları ve Yükseliş (Surge)
Ethereum, Vitalik Buterin’in blogunda ana hatlarıyla açıkladığı bir ağ yükseltmesi olan “Yükseliş” sırasında bu mekanizmayı eklemeyi planlamaktadır. Bu süreç tamamlandığında Beacon Chain koordinasyon katmanı rolünü üstlenerek diğer 64 parça zinciriyle birlikte çalışacaktır.
Ayrıca bu mekanizmanın uygulanmasıyla birlikte söz konusu olacak merkezîleşme ve veri tutarsızlığı risklerinin azaltılmasına yönelik planlar da vardır. Bunlardan ilkini önlemek için Ethereum, rastgele örneklendirme kullanacaktır. Bu, doğrulayıcıların parçalara rastgele atanacağı anlamına gelir. Buna ek olarak, doğrulayıcılar sürekli olarak yeniden atanacaktır. Bu, bilgisayar korsanlarının bir parçadaki node’ların çoğunluğunu ele geçirme girişimlerine karşı koruma sağlar.
Ethereum, veri tutarsızlıklarını gidermek içinse işlem sıralama ve sahtecilik ispatları gibi yöntemleri kullanmayı planlamaktadır. Bu yöntemler esas itibarıyla verilerin hem tutarlı olmasını hem de dürüst olmayan faaliyetlere karşı korunmasını sağlayacaktır.
Ancak bu yükseltme aşamasında eklenecek tek şeyin parçalama olmayacağını belirtmek gerekir. Ayrıca ağın ölçeklenebilirliğini geliştirmek için rollup’ları uygulama planları da vardır. Yakında gerçekleşecek bu aşamanın sonunda, Ethereum saniyede 100.000 işlemlik bir hacme ulaşmayı amaçlamakta olup bu da şu anki kapasiteden çok daha yüksektir.
Heyecan verici bir şekilde, Yükseliş’in 2023’ün ikinci yarısında yayınlanması planlanmıştır. Ancak Birleşim‘in beklenenden çok daha geç piyasaya sürülmesiyle birlikte bu zaman çizelgesinde bazı düzenlemeler yapılabilir.
Parçalama, Layer 2’ler, Rollup’lar: Aralarındaki Fark Nedir?
Parçalamanın yanı sıra blok zinciri rollup’ları da benzer faydalar sunar. Rollup’lar genellikle layer 2 çözümleri olarak anılır ve amaçları aynıdır, ancak bunu farklı bir yöntemle gerçekleştirirler. Kısacası, rollup’larda birçok işlemi topluca işleyip ardından bunları orijinal zincire geri gönderen ayrı bir zincir yer alır. Bu da ana zinciri yoğun miktarda veri içeren işlemleri işlemekten kurtararak tıkanıklığı hafifletir. Bunların birçok farklı türü vardır, ancak esas itibarıyla tüm rollup türleri node’lar üzerindeki veri yükünü azaltır.
Parçalama, aynı zincir içinde tüm ağı kelimenin tam anlamıyla parçalara bölmesi ve işlemleri paralel bir şekilde gerçekleştirmesi açısından farklıdır. Aynı anda çok sayıda işlemin işlenmesine odaklanarak işlem hızını artırır. Rollup’lar ise bu yoğun miktardaki verileri orijinal zincirden başka bir yerde işleyerek blok başına düşen veri miktarını azaltmaya odaklanır.
En iyi çözümün hangisi olduğunu veya ikisinin bir kombinasyonunun mümkün olup olmadığını söylemek için henüz erken olsa da blok zincirlerinin günümüzde karşı karşıya olduğu en büyük zorluğun ölçeklenebilirlik olduğu kesindir. Bu teknolojinin kitlesel olarak benimsenmeyi sağlayabilmesi için faaliyetleri teknik açıdan destekleyebilmesi gerekir. Dolayısıyla, ölçeklendirme çözümleri gelişmeye devam edecektir. Bu alanı izleyin!
Parçalama: Birçok ölçeklendirme çözümünden sadece biri.
Parçalamanın büyük bir blok zinciri üzerindeki etkilerini henüz görmüş olmasak da büyük blok zincirleri için ilginç bir ölçeklendirme çözümü olduğu kesindir. Ağların popüler hâle gelmeleriyle birlikte söz konusu olan ani kullanım artışlarını kaldırabilmek için ölçeklendirme bir zorunluluktur.
Daha neyi bekliyorsunuz? Parçalama, bir çözüm sunmayı amaçlayan birçok geliştirmenin sadece bir örneğidir. Daha başka nelerin ortaya çıkacağını kim bilebilir? Belki de en iyi ölçeklendirme çözümüne çok yakınızdır.
Sürece bizzat dâhil olmak mı istiyorsunuz? NEAR ve Polkadot gibi parçalanmış ağları keşfetmeye başlayın. Ledger Live ile tüm bu ağlar (ve daha fazlası) sadece birkaç tıklama uzağınızdadır. İster kriptoda birikim yapmak ister kripto stake etmek veya alıp satmak istiyor olun, Ledger Live’da size uygun bir seçenek vardır. Daha neyi bekliyorsunuz? Ledger Live ile dijital varlıklar dünyasına Ledger cihazınızın sağladığı güvenlikle erişin.
Ledger ile kontrol sizdedir.